Arz eğrisi, bir mal veya hizmetin fiyatının artması durumunda, üreticilerin o mal veya hizmeti daha fazla üretmeye istekli olmalarını gösteren grafiksel bir gösterimdir. Yüksek fiyat, yüksek arz anlamına gelir.
Arz eğrisi, bir mal veya hizmetin maliyeti ile belirli bir süre için arz edilen miktar arasındaki korelasyonun grafiksel bir temsilidir. sağa ve sola kayması arzın azalması ve artması ile alakalı durumu gösterir.Tipik bir örnekte, fiyat sol dikey eksende, arz edilen miktar ise yatay eksende görünecektir.
Başlıklar
ToggleArz sözlük anlamına bakıldığında: Bir ürünün ya da hizmetin belli bir süre boyunca piyasa ve ücret ile müşterilere, alıcı kişiler sunulması anlamına gelir.
Arz eğrisi, arz yasasını ifade eden soldan sağa doğru hareket edecektir: Belirli bir metanın fiyatı arttıkça, arz edilen miktar artar (diğer her şey eşit).
Bu formülasyonun, fiyatın bağımsız değişken olduğunu ve miktarın bağımlı değişken olduğunu ima ettiğini unutmayın. Çoğu disiplinde, bağımsız değişken yatay veya x ekseninde görünür, ancak ekonomi bu kuralın bir istisnasıdır.
Fiyat veya miktar dışında bir faktör değişirse, yeni bir arz eğrisinin çizilmesi gerekir. Örneğin, Ayçiçek üretimi yapan çiftçilerinin pazarına giderek Ayçiçek ekimine ayrılan arazi miktarının arttığını söyleyin. Bu senaryoda, fiyat aynı kalsa bile daha fazla ayçiçeği üretilecektir, yani aşağıdaki grafikte arz eğrisinin kendisi sağa kayar. Başka bir deyişle, arz artacaktır.
Üretim fiyatındaki bir değişiklik gibi diğer faktörler de arz eğrisini değiştirebilir. Kuraklık su fiyatlarının yükselmesine neden olursa, arz eğrisi sola kayar (S 3 ). Sola kayması demek miktarda azalma fiyatta yükseliş anlamına gelir. Grafikteki ok işareti de bu anlama gelir. Zeytinyağı gibi tedarikçinin bakış açısından bir ikame ürünün fiyatı artarsa, çiftçiler bunun yerine onu yetiştirmeye geçecek ve ayçiçeği arzı azalacaktır (S 3) .
Aksi bir durumda, tohumun gelişmesi, suyun ucuzlamasıyla birlikte Ayçiçek üretimi artacak, maliyetler düşecek ve arz eğrisi sağa kayacaktır. (S 2 ). Grafikteki gibi, Quantity miktar demek, sağa kayma miktarın arttığını, fiyatın da ucuzlayacağınız gösterir. Eğer gelecekteki fiyatı şimdiki Ayçiçek fiyatından yüksekse, arz geçici olarak sola kayacaktır.
Ayçiçek fiyatı yükselirse, çiftçiler daha az zeytin ve daha fazla Ayçiçek ekmek için bir teşvike sahip olacak ve piyasadaki toplam Ayçiçek miktarı artacaktır.
Artan fiyatın artan miktara dönüşme derecesine arz esnekliği veya arzın fiyat esnekliği denir. Ayçiçek fiyatlarındaki %50’lik bir artış, üretilen Ayçiçek sayısının %50 artmasına neden oluyorsa, ayçiçeğin arz esnekliği 1’dir.
Öte yandan, Ayçiçek fiyatlarındaki %50’lik bir artış sadece arz edilen miktarı %10 oranında artırıyorsa arz esnekliği 0,2’dir. Arz esnekliği daha esnek olan ürünler için arz eğrisi daha sığ (yatay olana daha yakın), arz esnekliği daha az olan ürünler için daha diktir (dikeye daha yakın). Dik fiyat yüksekliği, yatay miktar yüksekliğini ifade eder.
Arzı çevreleyen terminoloji kafa karıştırıcı olabilir. “Miktar” veya “tedarik edilen miktar”, tonlarca Ayçiçek, domates, uygun otel odaları veya çalışma saatleri gibi mal veya hizmetin miktarını ifade eder. Günlük kullanımda buna “arz” denebilir, ancak ekonomik teoride “arz”, arz edilen miktar ile birim fiyat arasındaki ilişkiyi gösteren yukarıda gösterilen eğriyi ifade eder.
Teknoloji gibi diğer faktörler de arz eğrisinde değişikliklere neden olabilir. Üretimi artıran ve daha verimli hale getiren herhangi bir ilerleme, arz eğrisinde sağa kaymaya neden olabilir. Benzer şekilde, piyasa beklentileri ve satıcıların (veya rekabetin) sayısı da eğriyi etkileyebilir.
Bu konuyu iktisat dersi gibi değil de normal herkesin anlayabileceği şekilde anlatalım. Vergilerde yaşanan değişim, malların arz ve talep eğrisini kuvvetli şekilde değiştirmektedir.
Bir defaya mahsus alınan vergiler etki etmezken sürekli olanlar doğrudan etki etmektedir. Günümüzdeki araç fiyatlarının yüksekliği üzerinden bir örnek verelim.
Malum, otomobillerde vergi ve ötv oranı çok yüksek. Faizler de yükselince otomobillere yönelik talep azaldığı için doğru orantılı olarak arz da azalıyor.
Satışlar düşünce devletin vergi gelirleri de düşüyor ve bunu dengelemek için vergi indirmine gidiliyor. Fiyatlardaki sert düşüş sonrası talep artmaya başlıyor. Talebin artması ile üretimin, yani arzın da artması gerekiyor. ÖTV ve vergi indirimi iki yönlü çalışıyor.
Tabii, bu durum bazen tek başına yeterli olmayabilir. Otomobil üreticileri, çelik fiyatları, çip ücretleri, salgın ve diğer koşullardan dolayı piyasaya yeteri kadar araç süremediler. Yani, arz zorunlu olarak sağa kayamadı. Bu durumda vergi indirimi talebi artırsa da diğer olumsuz koşullar arzın önünü kesmiş olur.
Birçok işletme, yüksek vergilerden dolayı bazı işlere atılmak istemiyor. Örneğin; yazılımla ilgili bir şirket açacaksanız, %18 verginin yanı sıra %15 de gelir vergisi ödersiniz. Yani, bir ürün al sat yapmıyorsunuz, beyninizi kullanarak bir şeyler ürettiniz, bu yüzden diğer işletmelere nazaran daha fazla vergi ödersiniz.
Bu nedenle yazılım sektörüne yönelim azalabilir. Devlet, burada bir vergi indirimine giderse yazılımcılar şirket açarak piyasaya dahil olurlar. Böylece yazılım arzı artar ve piyasadaki fiyatlar da doğru orantılı olarak gerilemeye başlayabilir. Vergilerin arz eğrisi üzerindeki etkisini bu şekilde özetleyebiliriz.
Bir mal veya hizmetin maliyeti ile belirli bir süre için arz edilen miktar arasındaki korelasyonun grafiksel bir temsilidir. Tipik bir örnekte, fiyat sol dikey eksende, arz edilen miktar ise yatay eksende görünecektir.
Grafikte yer alan sol taraftaki dikey gösterge fiyatı temsil eder. Aşağı durumda düşük, yukarı durumda yüksektir. Eğrinin alt kısmında yer alan “Quantity” miktar demektir. Arz eğrisi sola kayarsa miktar azalır, sağa kayarsa miktar artar. Artış fiyatlarda düşüş, azalış fiyatlarda artışa neden olabilir.