Başlıklar
ToggleBaz puan, namı diğer BPS’nin finansal piyasalarda faiz oranlarının ve diğer finansal değişkenlerin değişimini ifade etmek için kullanılan bir ölçü birimidir. 1 baz puan, %0.01’e eşittir. En çok kabul gören tanıma göre ise BPS bir ölçüdür. Baz puanın ölçümünü yaptığı şey ise menkul kıymet getirisinde olan değişimdir. Nominal değer ya da anapara miktarının onda biri olarak bilinmektedir. 1 Baz puan yüzde 0,01’e eşittir. BPS; adi senet, borç senedi ve tahvil gibi getirileri de ifade etmek için kullanılmaktadır. Küçük bir birim olarak değerlendirilmektedir.
Baz puanın beraberinde getirdiği bazı riskler vardır. Baz riski, yatırımcının kendi dayanağıyla yani varlık pozisyonuyla herhangi koruma amaçlı pozisyon alması durumunda elde edeceği rassal getirileri ve kayıpları ifade etmektedir. Baz riski herhangi bir korelâsyona sahip değildir.
Baz riskinde varlıkların bağlı olduğu endeks ile yükümlülüklerin bağlı olduğu endeks arasında yanlış eşleşme olabilme ihtimali vardır. Bu durumun esas nedeni vadeli işlemlerin standart vadeler taşımasıdır. Bu duruma bir örnek verecek olursak koruma amaçlı emtia üzerinde vadeli işlem kontratı almak istediğimiz zaman Baz riskine maruz kalmaktayız.
Bu riskler arasında tam uyuşacak vade yapısına uygun kontrat bulunamayabilir. Bu riskin belirli kişiler tarafından yönetilmesi gerekmektedir. Riskin ilgili kişiler tarafından yönetilmesi açısından dayanak, ayrı bir risk taşımaktadır. Baz Swap işlemleri ise anaparanın aynı veya farklı para birimlerinde olmasıdır. Baz Swap işleminde iki farklı taraf bulunmaktadır.
Her iki tarafında değişken faiz yükümlülükleri bulunmaktadır. Baz Swap, bir faiz işlem türü olarak değerlendirilmektedir. Baz işlemleri ise arbitraj stratejinin temelinde yatmaktadır. Baz işlemlerinin yapılma amacı iki fiyat seviyesi arasındaki farktan yararlanmaktır. Dayanak varlığa karşı futures kontrat alımı şeklinde yapılan işlemler Baz işlemi olarak nitelendirilmektedir.
Faiz oranları kendi bünyesinde reel faiz oranı ve Nominal faiz oranı olarak ikiye ayrılmaktadır. Nominal faiz oranı genellikle bankalar tarafından açıklanmaktadır. Reel faiz oranı ise enflasyon ile ilişkilendirilmektedir. Reel faiz oranının tanımı enflasyondan arındırılmış faizdir. Politika faizleri ise Merkez Bankası ile ilgilidir.
Politika faizleri sayesinde kısa vadeli olan faiz oranları kontrol altına alınabilir. Kontrol altına alma işlemleri ise resmi faiz, para arzı ve vade yapısı sayesinde yapılabilmektedir. Bankalar likiditeye ihtiyaç duyduğu zaman Merkez Bankası kısa vadeli olarak borç vermektedir. Piyasada fazla likidite bulunduğu zaman ise Merkez Bankası borçlanarak likiditeleri eritmektedir.
Her iki durumda da faiz konusu gündeme geldiği için Merkez Bankası rol belirleyici bir konuma yükselmektedir. Merkez Bankasının belirlediği faiz oranları ise politika faizi olarak adlandırılmaktadır. Merkez Bankası, belirlediği faiz oranları ile fiyatlar genel düzeyini ve iktisadi olayları etkilemektedir. Fiyatlar genel düzeyinde olan değişimler hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumlu ya da olumsuz olarak etkilemektedir.
Fiyatlar genel düzeyinde yükseliş olması tüketicinin önceden daha uygun fiyatla almış olduğu mâlları ve hizmetleri, yükselişin etkisiyle birlikte daha yüksek fiyattan satın almasına neden olacaktır. Üreticiler açısından olaya baktığımız zaman da üreticiler, döviz kurunda yaşanan artış nedeniyle yurt dışından satın alacakları ham maddeleri daha pahalıya satın alırlar.
Ham madde ve girdilerin daha pahalı bir hâle gelmesi mâl ve hizmetlerin fiyatlarında olan artışın daha yüksek oranlara erişmesine neden olacaktır. Bu durumda üreticinin satışları düşüşe geçecektir. Yani fiyatlar genel düzeyi herkesi yakından ilgilendiren bir durumdur.
50 baz puan indirim ya da artırım ifadesi, faiz oranlarının 0.50 oranında indirilmesi ya da artırılması anlamına gelir. Politika faizinin 10 olduğunun düşünürsek 50 baz puan indirim politika faizini 9.50 oranına indirirken 50 baz puan artırım ise 10.50 seviyesine yükseltilmesi demektir. 75 – 100 – 150 – 600 baz puanlık değişimler de sırayla: 0.75 – 1.00 – 1,50 – 6.00’lık bir indirim ya da artırım anlamına gelir.
Baz puan değişimi, faiz oranı veya iki farklı getiri oranı değişimlerinin kıyaslanmasında kullanılan Baz puan üzerinden yapılan çeşitli değişimleri ifade etmektedir. Bu değişimlerin ‘Baz puan değişimi’ olarak adlandırılması piyasada faaliyet gösteren yatırımcıların ve finansçıların işini kolaylaştırmaktadır. Ayrıca bu durum piyasaya güven vermektedir.
Faiz oranındaki değişimlerin piyasada Baz puan olarak bilinmesi hem finans kuruluşları hem de yatırımcılar tarafından kolaylık olarak dile getirilmektedir. Bu tarz bir kolaylık piyasada olan işlemlerin artmasını sağlamaktadır. Baz puan bir ölçüm birimi olarak bilinmektedir. Bu ölçüm birimi ondalık gösterimde virgül sonrasındaki 4. haneyi ifade etmektedir.
100 Baz puan değişimi yüzdesel oran olarak faiz oranları üzerindeki %1’lik değişim anlamına gelmektedir. Örneğin Amerikan Merkez Bankası olan FED, faiz oranları üzerinde 25 Baz puan değişim yaptığı zaman yüzdesel olarak %0,25 değişim yapmış olmaktadır. Eğer bir ülkede düşük faiz oranları uygulanıyorsa faiz oranlarında ‘%0,25 değişim oldu’ demek yerine ‘25 Baz puan değişim’ oldu denilir.
Merkez bankasının temel amaçlarından biri fiyat istikrarıdır. Fiyat istikrarı ülke ekonomisini yakından ilgilendirmektedir. Merkez Bankası fiyat istikrarını dengelemek amacıyla faiz oranlarını düşürebilir ya da yükseltebilir. Tabi ki burada amaç her zaman dengeyi sağlamak olmayabilir. Fiyatları yükseltmek veya azaltmak da Merkez Bankasının amaçları arasındadır.