Değerleme en basit tanımı olarak kıymet takdir edilmesi demektir. Değerleme kavramı Vergi Usul Kanunu açısından oldukça önemlidir. Belirlediği şey ise iktisadi kıymetlerin para olarak karşılığıdır. Bu tutar vergi hesaplanmasında matrah olarak kullanılacağı için yatırımcıların gözünde ayrı bir yere sahiptir. Değerleme süreci iki aşamalı olacak şekilde uygulanmaktadır.
İlk aşama iktisadi kıymetin miktarının hesaplanmasıdır. Bu aşamaya Envanterin çıkartılması da denilmektedir. İkinci aşama ise miktarı belirlenen kıymetin belirli bir para cinsinden bedelinin ortaya çıkarılmasıdır. Fakat bu durum değerleme günü itibariyle geçerlidir.
Değerleme Vergi Usul Kanunu’nda sıkça bahsedilen ve konuşulan bir kavramdır. Bu işlemin mutlaka uzman kişiler tarafından yapılması gerekir. Ayrıca kurumsal değerleme süreçlerinin zamanında takip edilmesi gerekir. Bu durum uygulama yapılacak alana göre değişir.
Yatırımcıların daha doğru kararlar alabilmek için süreçlerin nasıl işlediği ve çeşitleri konusunda bilgi sahibi olması gerekir. Ayrıca kasko ve gayrimenkul değerleme hususlarında yetkili kişilerin bildirimde bulunması gerekir. Bu amaçla gayrimenkul değerleme uzmanlığı yapan kişilerden yardım alınabilir. Bu sayede işlemler daha doğru şekilde yapılabilir.
Başlıklar
ToggleDeğerleme kıymetli varlıkların hesaplarının tanınmasını sağlar. Aynı zamanda para cinsi olarak ifade edilebilmesine olanak verir. Bu süreç vergi usulüne uygun olarak yapılmakta ve tamamlanmaktadır. Süreç işlerken müşteri veya temsilcilerden alınan talimatlar ve girdiler göz önünde bulundurulur. Süreç tamamlandıktan sonra kayda geçirme işlemleri başlar.
Bunun için ilk olarak vergilerin matrahları hesaplanır. Sürecin tamamlanması için iktisadi olarak yapılan tespit çalışmalarının neticeye kavuşturulması gerekir. Kayda geçirme işlemleri sırasında mutlaka yeniden değerleme oranı verileri de göz önünde bulundurulur. Kıymetlerin ne şekilde değerlendirileceği kanunlarla belirlenmiştir. Bu durum işlemlerin mükelleflerin insafına kalmasını engeller.
Bu sayede herhangi bir sorun yaşanmadan, kanunlar çerçevesinde işlemler tamamlanır. İşlemler Gelir ve Kurumlar Vergisi’ndeki hesaplama dönemine göre yapılmaktadır. Bu döneme göre değerleme günü hesap döneminin kapandığı gündür.
Bazı mükellefler için özel hesap dönemi belirlenmektedir. Bu mükellefler için hesap döneminin kapanış tarihi Aralık ayının son günüdür. Yani değerleme günü olarak 31.12 ele alınır. Bu durum bilançonun dönem sonunda sahip olunan değerleri fiili olarak göstermesini sağlar.
Değerleme ölçütleri, değerleme oranıyla ilgili önemli bir konudur. İktisadi kıymetin nevi ve mahiyetine göre hesaplanması gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda belirlenen pek çok ölçüt vardır. Bu ölçütler arasından uygun olanın belirlenmesi işlemlerin devamlılığı açısından çok önemlidir. Değerleme ölçütleri Vergi Kanunu’nun 261. maddesine göre belirlenmektedir.
Bu ölçütler tasarruf maliyeti, borsa rayici, maliyet değeri, mukayyet değer, vergi değeri, itibari değer, rayiç bedel ve emsal bedeli ve ücretidir. Bunların dışında iki önemli ölçüt daha vardır. Bunlar ise ortalama perakende satış ve tapu siciline kayıt değeri ile alış bedelidir. Hesaplama yapılacağı zaman bütün bu faktörler göz önünde bulundurulur ve ona göre işlemler yapılır.
Değerleme çeşitleri içerisinde kabul edilen birkaç tane değer vardır. Bunlar vergi değerleri, iktisadi kıymetlere dâhil kıymetleri değerleme ve yeniden değerlemedir. İktisadi kıymetlerin hangi Kriterlerde ve nasıl değerlendirileceği önceden belirlenmiştir. Hisse senedi, alacaklar ve gayrimenkul değerlemeler gibi daha pek çok konu bu kapsamda yer almaktadır. Türkiye değerleme uzman birliği sitesine göz atabilirsiniz.
Vergi Usul Kanunu’nun 268. maddesine göre vergi değeri sadece arazi ve binalar için geçerlidir. Araç değerlemenin Kriterleri ise daha farklıdır. Bu hususta ele alınan Kriterler iktisadi işletmelere dâhil Kriterler ile ilgilidir. Bu sırada Nominal değerler reel kavramlara dönüşmektedir. Bu durum yeniden değerleme sayesinde gerçekleşir. Bu durumun beraberinde getirdiği pek çok avantaj vardır.
Bunlardan biri aşırı vergi oranlarının önlenmesidir. Bu durum her iki taraf için çok büyük bir avantajdır. Diğer bir önemli avantaj ise mali tabloların gerçekleri yansıtmasıdır. Gerçekçi olmak yatırım işlemlerinde aranan değerli bir Kriterdir.
Her iki tarafta gerçekçi davrandığı zaman işlemler daha kısa sürede tamamlanmaktadır. Bu durum yatırımcıların kısa sürede yeni fırsatları değerlendirebilmelerini ve değerli fırsatları kaçırmamalarını sağlar. Ayrıca piyasa aktiflik kazanır. İşlem hacminin artması herkese avantaj sağlayacaktır. Böylelikle yeni hisseler oluşabilir. Yeni hisse demek yeni yatırım aracı demektir.