Parasal Aktarım Mekanizması Nedir? İşleyiş Süreci Hakkında

Parasal Aktarım Mekanizması Nedir? Ne İşe Yarar?

Parasal Aktarım Mekanizması Nedir? Ne İşe Yarar?

Parasal aktarım mekanizması para politikası-reel ekonomi arasındaki etkileşimi ve ne ölçüde etkilediğini gösteren bir mekanizmadır. Yani parasal değişimlerin toplam üretim ve talebi hangi yollarla etkilediğini göstermektedir. Parasal aktarım mekanizması teoride ve uygulamada oldukça karışıktır.

Bu yüzden bu mekanizmayı tam olarak anlamak ve çözmek mümkün değildir. Parasal aktarım mekanizmasını genel olarak iki adımda tanıtmak mümkündür. İlk olarak para politikası uygulamalarındaki değişimlerin varlık fiyatları, piyasa faiz oranları ve döviz kuru gibi finansal piyasa koşullarına aktarımını belirtir. İkinci adımda ise finansal piyasa değişimlerinin enflasyonu ve üretim seviyesini ne derecede etkilediği gösterilir.

İktisat kuramının en önemli sorunlarından biri para politikasının reel ekonomiyi etkileyebilme kabiliyetidir. İktisatçılar arasında para politikasının kısa dönemde reel ekonomiyi etkilediği yönünde genel bir yargı vardır. Fakat bu etkinin hangi yollarla gerçekleştiği konusunda kesin bir durum yoktur.

Aynı zamanda bu fikir ayrılığını da kesin sınırlarla belirlemek mümkün değildir. Literatür bu durumu Parasalcı ve Keynesyen iktisatçıların reel ekonomi ve para politikası arasındaki etkileşime olan bakış açıları çerçevesinde ele alınmaktadır. Likidite tercih teorisi keynes yazımıza göz atabilirsiniz.

Parasal Aktarım Mekanizmasıyla İlgili Fikirler

İktisadi düşüncede maliye politikalarının para politikasından üstün olduğu görüşü 1930 ekonomik krizinden sonra oluşmuştur. Keynes’in önderliğinde kurulan bu yaklaşım uzun yıllar pek çok alanda işe yaramıştır. Bu alanlardan bazıları enflasyon ve işsizlik sorunlarının çözülmesi ile ekonomik davranışların açıklanmasıdır.

Keynesyen görüşü 1950’li yıllarda birçok ekonomist tarafından kabul görmüştür. Bu görüşe göre para politikasının en etkili anahtarı faiz oranlarıdır. Yani faiz oranları etkileyemedikçe hiçbir para politikası uygulamasının toplam üretim üzerinde herhangi bir etkisi olmayacaktır.

iLGiNiZi ÇeKeBiLiR  Aktif Kârlılık Oranı (ROA) ve Öz Sermaye Kârlılığı (ROE)

Keynesyen iktisatçılar paranın ekonomiye olan etkisini genellikle tüketicilerin ve firmaların davranışlarını tanımlayan ve ekonominin işleyiş tarzını gösteren yapısal modellerle açıklamaya çalışırlar. Bir değişkenin diğer bir değişkene olan etkisi ise bu etkiyi oluşturan kanalları anlatan modeller ile açıklanır. Bu durum yapısal kanat modelleriyle ilgilidir.

Keynesyen iktisatçılar parasal aktarım mekanizmasını para arzındaki gelişmeler faiz oranını, faiz oranı yatırım harcamalarını ve yatırım harcamaları da toplam üretimi etkiler şeklinde açıklarlar. Yapısal kanıt modelleri genellikle Keynesyen iktisatçılar tarafından kullanılır. Bu modeller ekonominin çalışma düzenini anlayabilmek için oldukça faydalıdır.

Fakat yapısal kanıt modellerinin ekonominin çalışma düzeni hakkında doğru bilgiler verebilmesi için bazı etkenlerin gerçekleşmesi gerekir. Bu etkenlerden biri bu modellerin para ve maliye politikalarının ekonomiyi etkileyen aktarım kanallarının hepsini içermesine bağlıdır. Yapısal kanıt modellerinde aktarım kanallarının doğru ve tam olarak anlatılamaması paranın ekonomi üzerindeki etkilerini belirlerken ciddi yanlış anlamalara sebep olabilir.

Parasal Aktarım Mekanizması Nedir?
Parasal Aktarım Mekanizması Nedir?

Parasal Aktarımın İşleyiş Süreci

Merkez bankalarının parasal aktarımın nasıl çalıştığını anlayabilmeleri için para politikası enstrümanlarının üretim seviyeleri ile enflasyona olan etkileri ve bu etkileşim süreci hakkında bilgi sahibi olmaları gerekir. Para politikasında alınacak kararların belirlenebilmesi için birkaç tane kademenin gerçekleşmesi gerekir. İlk kademede üretim seviyesini ve enflasyonu etkileyen dışsal etkenlerin net bir şekilde belirlenmesidir.

Bu değişkenlerden bazıları hava şartları, petrol fiyatları, doğal afetler, savaşlar ve önemli malların dünya fiyatları gibi piyasalar tarafından takip edilen ve geleceğe yönelik tahminleri yapılan değişkenlerdir. Bunların dışında ekonomik yapıda değişikliklere sebep olan diğer değişkenleri tahmin etmek oldukça zordur.

Burada önemli olan konu bu değişkenlerin gelecekte hangi yolda değişeceği ve enflasyon ile üretim seviyesini nasıl etkileyeceğinin belirlenmesidir. Üretimde ve enflasyonda bir şok belirlendiği zaman atılması gereken ilk adım politika değişikliğine gerek olup olmadığına karar vermektir. Bu karar alınırken Nominal faiz oranlarının değişmeyeceğini varsayarsak reel faiz oranlarındaki değişime bakmak gerekmektedir.

iLGiNiZi ÇeKeBiLiR  Bağlı Ortaklık Nedir? Nasıl Olunur? İştirak ile Farkı Nedir?

Reel faiz oranlarında düşüş yaşanması enflasyonun hedeflenen düzeyden daha yüksek oranda gerçekleşmesinin beklendiği anlamına gelir. Aynı zamanda reel faiz oranlarındaki artış ise enflasyonun hedeflenen düzeyden daha düşük bir oranda gerçekleşeceği anlamına gelir. Bu tarz bir durumda para otoritesinin para politikası değişikliğine gideceği beklenir.

Merkez bankasının fiyatlar genel seviyesi ve üretim düzeyi konusundaki hedeflerini etkileyen faktörlerin büyük bir kısmı önceden tahmin edilemez. Yani para politikasının etkinliği bakımından politika enstrümanının seçimi oldukça önemlidir. Doğru seçim yapılması sonraki işlemleri de doğrudan etkileyecektir.

YORUMLAR YAZ