Gösterge faizi, finans dünyası çok sayıda parametre içeren bir olgudur. Birbirinden farklı kavramlar vardır. Bunlardan bir tanesi de işin içinde olanların son derece iyi bildiği gösterge faizi olgusudur. Bu kavramın ne olduğu iki farklı biçimde ifade edilebilir.
Bunlardan ilki en fazla işlem görmekte olan devlet tahvillerine gösterge faizi adı verilir. Bir diğer gösterge faizi nedir sorusuna verilebilecek olan yanıt ise vadesinin bitmesine ortalama olarak iki ile üç yıl arası kalan ama üç ya da altı ayda bir ödemesi olan devlet tahvillerine verilen isimdir.
Ülkemiz ekonomi piyasasında uzun vadeli olan ve de sabit getirisi olan faizlere çok sıcak bir yaklaşım olmadığının da altını çizmek gerekir.
Başlıklar
ToggleGösterge faizi ile bağlantılı olan bir diğer kavram ise gösterge faiz oranıdır. Tam da bu noktada gösterge faiz oranı nedir sorusunun yanıtını vermek gerekir ise Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili kurumlarının borçlanma için olan araçlara talebinin artması ya da tam tersi olarak azalmasıdır.
Burada bir hususun altını bilhassa çizmek gerekir. Eğer borçlanma araçlarına talep artar ise o zaman ortada ciddi bir ekonomik kriz vardır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yüksek oranla borçlanmış anlamına gelir. Bu tür durumlarda ister istemez borç açığını azaltmak için radikal atımlar, örneğin özelleştirmeler gündeme gelebilir.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından deklare edilen politikat faiz oranı Temmuz 2023 için yüzde 17.50 oranındadır. Tam da bu noktada bilmeyenler için bu değerlerin ne olduğunu ifade etmek gerekir ise işin içinde olanların bildiği gibi içinde geçen sene mevcut durum itibarı ile bir faiz artırımı uygulaması başlatılmıştır.
Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliyeye Bakanı olmasının ardından Hafize Gaye Erkan da Merkez Bankası Başkanı olarak göreve başladı. Yüzde 8.5 olan politika faiz oranı Haziran 2023 ayında yüzde 15, Temmuz 2023 ayında da yüzde 17,50 seviyesine yükseltildi.
Gösterge faiz oranı 2023 için de 10 yıllık tahvil oranlarına bakabiliriz. 10 Ağustos itibariyle % 18.43 olarak görülmektedir. Bu oran zamanla değişebilir.
Gösterge faiz oranı reformu için ilk söylenebilecek olan şey, ayrı olarak tanımlanabilecek olan risk bileşenleridir. Konuyu biraz daha açmak gerekir ise şu şekilde net bir bilgi verilebilir. Gösterge faiz oranı reformu IFRS 9, IFRS 7 ve IAS 39’da değişiklik yapılıp, yeni oluşturulacak olan faiz oranlarına kadar ortaya çıkan belirsizliğin ortadan kaldırılması için yapılacak olan çalışmalardır.
Gösterge faizi üstte de ifade edildiği gibi güncel olarak yüzde 17.50 biçimindedir. Bu noktada hali hazırda bir değişiklik mevcut değildir.
Gösterge Faiz Oranlarını Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Politikalar Kurulu belirler.
Gösterge faizi hesaplaması için doğrudan verilen standart bir matematik formülasyonu dünyanın hiçbir yerinde mevcut değildir. Hesaplama yapılır iken ülkenin mevcut durumu göz önüne alınır. Bunun yanı sıra o an için en çok işlem görmekte olan devlet tahvilleri üzerinden güncel olarak hesaplama yapılır. İlgili kurumlar ülkenin gidişatına göre faizlerde ekonomiye ivme katmak için düşürme ya da yükseltme yapabilir.
Gösterge faizi arttığı zaman hiç istenen bir durum olmamakla beraber üstte de ifade edilmeye çalışıldığı gibi hükümetin borçlarının arttığının ve ülke ekonomisinin gidişatının iyi olmadığı net bir biçimde ortadadır.
Faizlerin artması her anlamda olumsuz anlamda yükselişe neden olur ki bu da hiç istenen bir durum değildir. Eğer bu duruma kararlı ekonomik politikalar ile müdahele edilmez ise o zaman bu ülkede ekonomik kriz artar. Faizlerin yükselmesinde bir diğer neden ise dünya ekonomisinde yaşanan değişimlerdir.O ülkede olan enflasyon belirtileri de buna sebebiyet verir. Ülke ekonomisinde olan belirsizlikler de gösterge faizini tetikleyen unsurlardır.
Türkiye’de gösterge faizi olarak vadesi 5 yıl olan ve de yıllık olarak ödemesi yapılan devlet tahvilleri hali hazırda kullanılır durumdadır.Referans birim olarak kabul edilirler.
Gösterge faizin başlıca özellikleri şunlardır: